Vera'nın kaleminden
2 posters
Dar-ül Erkam :: Yönetim :: Genç Yazılar
1 sayfadaki 1 sayfası
Vera'nın kaleminden
Disiplin anne ve babalarımızın gençliğinde, konuştukları için ellerine vurulan sopaların ucunda değil şüphesiz. Ama bir yol olmalı, susturmaktan öte, bugünün gençleri duygularını ve isyanlarını daha düzgün şekilde ifade etmeyi öğrenmeli, nitekim çocukluktan gelen masumiyet bu denli yitirilmemeli.
Mavi hayaller geriye itilip sanki dünya büsbütün yaşanılırlığını yitirmiş gibi, bir “ah” dan öte, yangın yerine dönüşmemeli en güzel yıllar. Arsız gönüller çocuk yaşta akıllarını yitirmişçesine cinnete dönüşmüş hayatlar mı sürecekler? Ne zaman ben büyüdüm akıllandım diyecekler?
Son yıllarda daha çok gelir oldu kulaklarımıza. Lise öğrencilerinin canlı bomba misali çevrelerine zarar vermeleri, okul baskınları ve tetiği hangi ara çekilmiş, bilinmez, kurşunlar çoğaldı. Bize en doludizgin zamanlar diye öğretilen gençlik yılları, bir isyandan ve öfkeden öteye geçemezse, bir şekilde dindirilmezlerse, tehlike çanları çalmaya başlamış demektir
Bir şekilde dindirilmesi gereken bu öfke durumu, disipline edilmeli. Öfkelerin bastırılmasından, isyanlarını kalplerine, kalplerinse akla mağlup edilmesinden fazlası, yapılması gereken. Her ne kadar uzun ve meşakkatli olsa da… Bu durum güçlü diyalog ve nesillerin arasındaki bağların güçlendirilmesinden geçiyor. Aileleri çocuklarının elini bırakmayacak, ağabeyleri ve ablaları kardeşlerine göz kulak olacak ve en önemlisi öğretmenler, ki aslında onlardır geleceğin mimarları, ne büyük bir vebal altında olduklarını hatırladıkça daha özenle d/okuyacaklar gençlerin beyinlerini ve kalplerini.
Öğretmen öğrenciye kendini sevdirmeli ki kalpler bir olsun. Yaşamanın yalnız başına yeterince zor olduğu, problemlerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, en azında aklın akıldan üstün olduğu gerçeğinin gençlere n/akledilmeli…
Aksi takdirde bir gençlik ki ateş üzerinde yürüyor. Ne kendisinden haberdar ne de dünyadan, körü körüne bir isyan. Kaygılarını bakışlarında büyüten gençler değil dileğimiz. Analitik düşünebilen, çözümcü , kolaylaştırıcı, hayatın çok yönlü gerçeklerini algılayabilen(algılamaya çalışan) gençler. Ve hayalleri olan, umutları olan, yaşamaya ve hayatlarına saygı duyan, yürekli gençler…
Mavi hayaller geriye itilip sanki dünya büsbütün yaşanılırlığını yitirmiş gibi, bir “ah” dan öte, yangın yerine dönüşmemeli en güzel yıllar. Arsız gönüller çocuk yaşta akıllarını yitirmişçesine cinnete dönüşmüş hayatlar mı sürecekler? Ne zaman ben büyüdüm akıllandım diyecekler?
Son yıllarda daha çok gelir oldu kulaklarımıza. Lise öğrencilerinin canlı bomba misali çevrelerine zarar vermeleri, okul baskınları ve tetiği hangi ara çekilmiş, bilinmez, kurşunlar çoğaldı. Bize en doludizgin zamanlar diye öğretilen gençlik yılları, bir isyandan ve öfkeden öteye geçemezse, bir şekilde dindirilmezlerse, tehlike çanları çalmaya başlamış demektir
Bir şekilde dindirilmesi gereken bu öfke durumu, disipline edilmeli. Öfkelerin bastırılmasından, isyanlarını kalplerine, kalplerinse akla mağlup edilmesinden fazlası, yapılması gereken. Her ne kadar uzun ve meşakkatli olsa da… Bu durum güçlü diyalog ve nesillerin arasındaki bağların güçlendirilmesinden geçiyor. Aileleri çocuklarının elini bırakmayacak, ağabeyleri ve ablaları kardeşlerine göz kulak olacak ve en önemlisi öğretmenler, ki aslında onlardır geleceğin mimarları, ne büyük bir vebal altında olduklarını hatırladıkça daha özenle d/okuyacaklar gençlerin beyinlerini ve kalplerini.
Öğretmen öğrenciye kendini sevdirmeli ki kalpler bir olsun. Yaşamanın yalnız başına yeterince zor olduğu, problemlerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, en azında aklın akıldan üstün olduğu gerçeğinin gençlere n/akledilmeli…
Aksi takdirde bir gençlik ki ateş üzerinde yürüyor. Ne kendisinden haberdar ne de dünyadan, körü körüne bir isyan. Kaygılarını bakışlarında büyüten gençler değil dileğimiz. Analitik düşünebilen, çözümcü , kolaylaştırıcı, hayatın çok yönlü gerçeklerini algılayabilen(algılamaya çalışan) gençler. Ve hayalleri olan, umutları olan, yaşamaya ve hayatlarına saygı duyan, yürekli gençler…
Vera- Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 12/03/09
Dar-ül Erkam :: Yönetim :: Genç Yazılar
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz