Dar-ül Erkam
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Selim Gürbüzer'in ikinci kitabı 'Medine'den Buhara'ya'

Aşağa gitmek

Selim Gürbüzer'in ikinci kitabı 'Medine'den Buhara'ya' Empty Selim Gürbüzer'in ikinci kitabı 'Medine'den Buhara'ya'

Mesaj tarafından Selim Ptsi Mayıs 22, 2023 3:18 pm

Medine'den Buhara'ya
Selim Gürbüzer KİTAPYURDU DOĞRUDAN YAYINCILIK (KDY)



Yayın Tarihi: 13.02.2023
ISBN: 9786254209864
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 512
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 15.5 x 23.5 cm


2023 yılının ocak ayında 'Güneş Doğu'dan Doğar' isimli kitabını koyucuyla buluşturan Bayburtlu yazar Selim Gürbüzer'in ikinci kitabı 'Medine'den Buhara'ya' adlı kitabı da raflardaki yerini aldı. Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık'tan 512 sayfa hacimli çıkan kitap 8 bölüm yer alıyor. Kitapta, Saadat-ı Kiram, Yazarlar Ne Dedi?, Basında Seyda Hazretleri, Tasavvufi Sohbetler, Medine'den Buhara'ya Giden Yolda Biat, Medine'den Buhara'ya Giden Yolda Sofinin Dünyası, Medine'den Buhara'ya Giden Yolda 11 Usul, Medine'den Buhara'ya Buhara'dan Ahiret Yurduna adlı bölümlerde 73 ayrı yazı bulunuyor. Yazar Selim Gürbüzer, kitaba yazdığı önsözde şu ifadelere yer veriyor: "Allah Teâlâ'ya (c.c) hamd-u senalar, sadatların önderi ve mürşidi olan Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v)'e selat ve selam olsun. Yüce Allah (c.c) sadatların himmet ve feyizlerini üzerimizden eksik etmesin. Eser baştan sonuna kadar incelendiğinde Resulullah (s.a. v)'den başlayan bu kutlu yolun, Gönül Sultanlarının hayatlarında söyledikleri o müthiş altın sözlerin yansıra ayrıca sünnet-i seniyye üzere yaşayış biçimlerinden ilginç kareler ile Medine'den Buhara'ya uzanan son halkada yerini alan Seyda (k. s) Hz. lerinin geniş bir hayat serüveninden bir dizi hatıralar yer alacaktır. Tabii ki, Sadatları hakkıyla anlatmanın imkânsız olduğunun idrakiyle, karınca kararınca ne ortaya koyabilirsek, o nispette de manevi tasarruf ve sohbet şemsiyelerinin altında istifade edebileceğimiz düşüncesiyle bu eseri kaleme aldık diyebiliriz. Eserin hazırlanmasına koyulduğum yıllarda bizatihi evlatlarıyla yaptığım istişare neticesinde Seyda Hz. leri ile ilgili şimdiye kadar hakkında ne yazılmış ne söylenmiş ve her ne varsa hepsini bir bütün olarak derleyip, toparlayarak bir kitap haline gelmesini tavsiye etmişlerdir. Biz de âcizane tavsiyelerini görev olarak addedip başım gözüm üstüne diyerekten yola koyulmuş olduk. Bu arada kendileriyle bu hususta birkaç kez görüştüğüm Taceddin Seyyid'imin de kitabın hazırlanmasında katkıları ve ilave edilmesi gereken konuları söyleyerekten Seyda Hz. lerinin anısına kaynağında yaptığım röportajlarda gerekli ortamı hazırlayıp röportaj yapmamı sağlayaraktan her türlü desteği vermekten bizden esirgemediler. Derken bu arada eserde geçen birtakım tasavvufi kavramların ve hatıraların yanlış anlamasına meydan vermemek için de tasavvufi sohbetler başlığı altında ayrıca bir bölüm ayıraraktan açıklık getirmeyi de ihmal etmemiş olduk. Şayet gözden kaçan hatalarım olduysa da okuyuculardan şimdiden kusurlarımı hoş görmelerini dilerim. Medine'den Buhara'ya gelen manevi atmosferin son halkasında yer alan Seyda Hz. lerini anlatmada hakkıyla ifa etmeye gücümün yetmeyeceğinin şuuruyla, Allah'ın (c.c) lütfu ve hidayeti, Resulüllah (s.a.v)'in selat-u selam-1, Sadat-ı Kiram'ın ve Seyda Hazretlerinin himmet ve feyizleri Medine'den Buhara'ya uzanan halkanın sevdalılarının üzerine olsun dileğiyle, Allah tüm Ümmet-i Muhammed'in yâr ve yardımcısı olsun." Selim Gürbüzer'in kitabı www.kitapyurdu.com adresinden temin edilebilir.

Hiç kuşkusuz Resulullah (s.a.v)'in Nebevi nuru yüzü suyu hürmetine tüm âlemler yaratılmıştır. İşte Rasulullah (s.a.v)'in Gül kokulu nübüvvet nuru, Hz. İsmail'in evlendiği Hale'den oğlu Kaydar'a geçer. Ancak, Kaydar bir sene içerisinde yüz kadar kadını nikâhladığı halde hiçbirinden çocuk olmaz. Allah Teâlâ melek vasıtasıyla buyurdu ki: “Ey Kaydar! Eğer nezr edip kurban kesersen bu iş sana bildirilir.” Bunun üzerine Kaydar emrin gereğini yerine getirip çok sayıda koç kurban eder. Kurban mükellefiyetinden maksat hâsıl olunca bu kez gaipten bir nida daha işitir: “Ey Kaydar! Filan ağaç altında uyuyuver, rüyada ne görürsen onu yap.” O da denileni yapıp rüyasında Arap asıllı Gadire Hanım gösterilip onu nikâhına al emri talimatı verilir. Böylece nur Gadire'ye intikal etmiş olur.
Kaydar bir yolculuğun ardında Kenan iline vardığında Yakup (a.s) ile karşılaşır. Ve o Yüce Peygamber der ki; “Sana müjdeler olsun ki dün gece Gadire oğlunu doğurdu, zira gördüm ki, gök kapıları açılmış. Bu durum alından alına konaklayan Habibin nurun bir alametidir...” Bu sözleri işittikten sonra hanımının yanına vardığında, ilk işi oğlunu kucaklamak olur. Oğlunun adı Haml idi. Haml'de Saide isminde birini nikâh eyler. Derken o nikâhtan Nebt doğar. Ve Habib-i Ekrem (s.a.v)'in nuru Nebt'ten Adnan'a devr olunur.
Adnan'ın alnından parlayan nuru şerif ise Maad'a geçer, Maad'dan Nizar'a devr olunur. Nizar'dan da Nebevi nur sırasıyla Mudar'a, İlyas'a, Müdrike'ye devr olunur. Derken Müdrike'den de sırasıyla Huzeyme'ye, Huzeyme'den Kinane'ye, Kinane'den Nadr'a geçer.
Nadr'dan sonra ise nur sırasıyla:
w Malik w Fihr (Kureyş) w Galib w Lüeyy w Ka'b w Mürre w Kilab w Kusay w Abd-i Menaf (Muğire)' e geçerek devrolunur.
Bu arada Mugire'nin iki oğlu daha olur. Ki; bu oğullardan biri Haşim'dir. Zira Nevfel ve Muttalib Resulullah (s.a.v)'in soy şeceresinde yer alan Haşim oğullarından gelmiştir.
Haşim herkes tarafından sevilir ve sayılırdı. Hem nasıl sevilmesin ki, bikere her şeyden önce Habibin nuru her daim alnında parlıyordu. Nitekim Rum Kayseri bu parlak yüzden dolayı kızını Haşim'e teklif eder, fakat kabul etmez. Nasip bu ya, bir gün rüyasında kendisine bildirilen Selma Binti Ömer'le evlenmesi emr olununca, onunla nikâh kıyacaktır. Derken, Haşim ticaret maksadıyla Şam'a gidip, akabinde Gazze'de vefat eder etmesine ama sonuçta Selma'dan doğacak olan, yani ilerisinde Nübüvet Nur'un dedesi olacak Abdülmuttalib'i arkasında bırakması böylesi bir ölüme can kurban dersek yeridir. Evet, O; Rasulullah (s.a.v)'in dedesidir. Haşim'in vefatından sonra Mekke halkı Abdülmuttalibi (asıl adı Şeybe) şehre reis seçip, Mekke'nin anahtarlarını ona teslim eder de. Sıra teslim sırası ona gelmişti ki, teslim edilecek elbette anahtar değildi, teslim olunacak Habibin nurudur. Nitekim o nur Abdullah'a devr olunur da. O'ndan da malum O nur asıl sahibine devr olunur. Şu da var ki Peygamberimiz (s.a.v) bu dünyadan göç etti etmesine ama o nur'a layık olanların alınlarında kıyamete kadar devam edecektir, buna inancımız tamdır. Sanmayın ki başta Peygamberimiz (s.a.v) olmak üzere sırasıyla Ashab-ı kiram, Evliyalar bu dünyadan göç ettiler diye tabii oldukları kaynaklarda bir anda kesiliverdi. Yok, öyle bir şey, tam aksine İmam-ı Gazali Hz.lerinin de beyan buyurduğu veçhiyle “Diriyken tevessül olunan, feyiz alınan zata, öldükten sonra da tevessül edilerek feyiz alınır” (Mişkat) şekliyle her devirde Allah Resulünün izini iz süren Allah dostları kanalıyla kıyamete dek bu söz konusu kaynak silsilesi hiç tükenmeyecektir. Hatta kıyamet sonrası da tevessül hadisesi mahşer günü ilahi huzurda da apaçık bir şekilde yaşanacaktır. Bakınız, Muhammed Hadimi Hz.leri bu hususta ne buyuruyor: “Peygamberler ve evliya zatlar dar-ı bekaya intikal ettikten sonra da onlar vasıtasıyla Allah Teâlâ'ya yalvararak dua etmeye, tevessül ve istiğase etmek denir. Ki, onlar ölünce de mucizeleri ve kerametleri devam eder” (Berika). İşte bu sözlerden de anlaşılan o ki; Allah'ın hazinesi boldur. Öyle ya, peygamberlik kapısı kapandı diye tevessül ortadan kalkacak değil ya, bu kez onun izini iz süren evliyalar ne güne duruyor, hiç kuşkusuz Ümmet-i Muhammed'in kurtuluşuna vesile olmak için devreye girip tevessül yolunu devam ettirecekleri muhakkak. Nitekim Mürşidi kâmillerin her devirde var oluşları insanları Allah'a yönlendirmek içindir. Yani Allah dostları, taliplilerine Allah-u Teâlâ'ya nasıl kul olunacağını, nasıl ibadette bulunacaklarını talim ettirerek vuslata ermelerine vesile olmak için vardır.
https://www.kitapyurdu.com/kitap/med...%BCrb%C3%BCzer

Selim

Mesaj Sayısı : 332
Kayıt tarihi : 25/01/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz